2 Mayıs 2013 Perşembe

Şıklık ve Stil Sahibi Olmak Arasındaki Fark!

                      Şık insan lafı bizim ülkemizde genelde yanlış kullanılır.Şıklık yalnızca özel yerlere gidilirken sahip olunacak bir özellikmiş gibi bahsedilir.Halbuki şık diye tabir ettiğimiz insan her zaman şıktır.Buna benim yaş grubumdan olmasa da en bariz örnek Nebahat Çehre.Nebahat Hanım'a Nişantaşı'nda alışveriş yaparken rastlarsınız şıktır,bir davette rastlarsınız şıktır,plajda rastlarsınız şıktır.Neden mi?Çünkü her zaman yerine,belirlediği tarzına,estetiğe ve kendine yakışana göre "özenli" giyinir.Şık insan sabah yataktan kalktığında pijamasıyla da şıktır.Sabah Bebek'te eşofmanlarıyla koşarken de şıktır.Gittiği lüks restorana göre giyinmesiyle de salaş balıkçıya giderken ki haliyle de şıksa şıktır.Siz sadece özel bir davete giderken çok güzel elbiseler giyiyorsanız ama evde çamaşır suyu lekeli eşofmanla dolaşıyorsanız üzgünüm ama şık değilsiniz.Şıklık biraz daha yaşam tarzı.Tabi,bu free takılmayın,rahat kıyafetler giymeyin demek değil :) Ama yerine göre,temiz ve özenli olarak giyinmek çok önemli.Uyum doğanın kendisinde var.Lacivertle siyahı beraber giyerek onlara işkence yapmayın :) Eğer güzel kombinler yapmak istiyorsanız doğadan ilham alın.Örneğin menekşe.Sapı yeşil,kendi mor,ortası turuncudur.Bu kombini kıyafetlerinize uyguladığınızı bir düşünün.Birbirine ne kadar uyumlu renkler!Menekşe ne kadar mükemmelse siz de o kadar mükemmel renk uyumunu yakalamış olursunuz!
                  Son zamanlarda çok fazla üst düzey yönetici ile tanıştım.Çoğunun çalıştığı şirket her gün"Free Friday".Gördüğüm kadarıyla İK'cılardan genel müdürlere kadar herkes Free Friday'in affedersiniz ama suyunu çıkarmış.Özensiz bluzlar,ütüsüz pantolonlar,dağınık saçlar.Spor giyinmekle dağınık giyinmek arasında fark var.Spor giyinin eğer çok giyinmek istiyorsanız,ama lütfen temiz,özenli ve uyumlu olsun üstünüzdekiler.Hele ki şirket yaşantısında.Siz çalıştığınız yeri temsil ediyorsunuz.Bir nevi o şirketin vitrinisiniz!Yorgun olabilirsiniz,bir üstünüze sinirlenmiş olabilirsiniz,çocuklar evde sizi rahat bırakmıyor olabilir!Ama lütfen önce kendinize,sonra çalıştığınız yere saygınızı kaybetmeyin!Tonlarca para harcamanıza gerek yok.Sadece biraz fazla mağaza dolaşın.İndirimleri bekleyin,sokak arası butiklere bakın.Eğer bütçeniz azsa istiyorsanız pazara gidin.Ama uyum-temizlik ve özen üçgeninden uzaklaşmayın!TV'de Hülya Avşar'ı tenis oynarken gördüğünüz kıyafetlerle kendinizi iş yerine veya dışarıya atmayın!Saçını at kuyruğu yapıp,beyaz body-kaprisini giyen,bir de çapraz çantasını takan kendini dışarı atıyor.Eğer makyaja ihtiyacınız varsa makyaj yapın.Parfüm sıkın.Bu küçük ayrıntılara dikkat ettikçe etraftan aldığınız tepkiler de değişir.Bundan da önce aynaya bakarken mutlu hissedersiniz,daha güzeli var mı? :)
                  Stil sahibi olmak şık olmaktan biraz daha farklı.Stil hayata karşı çizdiğiniz çerçevedir aslında.Her stil sahibi insana şık diyemeyiz.Her şık insana da stil sahibi diyemeyiz.Örneğin Ajda,çok stil sahibi bir kadındır,ama bence pek de şık sayılmaz!Sahne kıyafetleri muhteşemdir ama özel hayatında oldukça farklı kıyafetlerle biraz sıradan görürüz sokaklarda,TV'de.Şıklık oluşturulurken,stil yaratılmalı.Ama stil yaratılırken aşırıya da kaçmamak lazım.Burada yine yerine göre giyinme kavramı geliyor.Örneğin bir bankacıysanız istediğiniz kadar stil sahibi  bir kadın olun mor saçlarla bankaya gidemezsiniz.Bir reklamcıysanız spor ceketler,kargo pantolonlar hayat kurtarır!Ama reklam ajansına da takım-elbiseyle gidemezsiniz.Stil yaratırken hemen bir Lady Gaga olmaya çalışmayın.Gündelik hayatta sahne kıyafeti gibi kıyafetleri kullanmayın.Stilinizle şıklığınızı birleştirmek istiyorsanız,stilinize şıklık katmak istiyorsanız şıklığınızı gündelik hayatınıza yayın!!!Şık olmak için özel bir zaman,özel bir insan ve özel bir mekan beklemeyin!Aynaya baktığınızda mutlu olacağınız şık ve stil kombinleriniz olsun! :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder